İçeriğe geç

Içi içini kemirmek ne anlama gelir ?

Içi İçini Kemirmek Ne Anlama Gelir?

Bir akşam, sonbaharın soğuk rüzgarı pencerenin camlarını hafifçe titreterek içeri süzüldü. Elif, evin köşesindeki rahat koltuğunda bir fincan çay içerken, kafasında bir sürü düşünce vardı. Sanki beyninde bir şeyler sürekli dönüyor, kendisini bir türlü rahatlatamıyordu. Duygusal anlamda sıkışıp kalmıştı. İçinde bir boşluk, bir ağırlık hissi vardı ama tam olarak ne olduğunu bilemiyordu. Bir yandan da yıllardır arkadaşı olan Serkan’la bu duyguları paylaşmak istiyordu. Serkan ise her zamanki gibi çözüm odaklı, sakin bir şekilde ona yaklaşmayı tercih ediyordu.

Elif’in İçsel Çelişkisi

Elif, başını ellerinin arasına almış bir şekilde, kendisini sürekli olarak kemiren düşüncelerle mücadele ediyordu. Aklına gelen her düşünce, sanki bir diğerini yiyip bitiriyordu. “İçi içini kemiriyor,” diye düşündü. Bunu daha önce de duymuştu, ama bu kavramı şu an tam olarak hissediyordu. “Içı içini kemirmek, bir konuda sürekli takılıp kalmak ve bu takıntının seni yemesi gibi bir şey,” diye kendi kendine mırıldandı. Ama bu his, bir kaygı, bir huzursuzluk, bir boşluk değildi. Bu, bir tür içsel yaralı olma durumu gibiydi. Kendini tam olarak ifade edemediği bir his vardı ve bu hissi herkesle paylaşmak zordu.

Serkan, Elif’in içine düştüğü bu ruh halini fark etti. Elif’le yıllardır arkadaşlardı, onun düşünce yapısını iyi tanıyordu. Ancak, Serkan’ın yaklaşımı çok farklıydı. O, duygusal bir yükün altına girmeyi tercih etmek yerine, olayları mantıkla çözmeye çalışırdı. Bu yüzden, Elif’in huzursuzluğunu anlamasına rağmen, “Bunun üstesinden gelmenin yolu düşüncelerini dışarıya çıkarmak,” diyerek ona çözüm önerisinde bulundu.

Serkan’ın Çözüm Odaklı Yaklaşımı

Serkan, çözüm odaklı ve stratejik bir insan olarak her zaman bir yol haritası oluşturma eğilimindeydi. “Elif, bu seni yiyip bitiriyor gibi görünüyor. Belki de bu düşüncelerini yazıya dökerek, onlardan kurtulabilirsin. İçi içini kemiren bir şey varsa, onunla yüzleşmek gerekir,” dedi.

Serkan, her zaman çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemişti. Her sorunun bir çözümü olduğuna inanır, mantıklı ve pratik yollarla sorunu ortadan kaldırmayı hedeflerdi. Elif, biraz da olsa bu yaklaşımı anlamıştı. “Belki haklısın,” dedi, ama duygularını kelimelere dökebilmek bazen o kadar zor oluyordu ki.

Elif’in Empatik Bakışı

Elif, Serkan’ın önerisini duyduğunda, çözümün basit olmadığını düşündü. “Ama ya bu his geçmezse?” diye endişelendi. İçinde bir boşluk vardı ve o boşluk, sanki içindeki her şeyi emiyor gibiydi. Kendini yanlış anlamış gibi hissediyordu. “İçimden bir şeyler kopuyor gibi hissediyorum ama buna adını koyamıyorum. İçimde bir acı var, ama ne olduğunu anlayamıyorum,” dedi, gözleri hafifçe dolarak.

Elif, duygusal olarak içsel bir yolculuğa çıkmış gibiydi. Serkan’ın çözüm önerileri ona biraz yardımcı olsa da, o hala bu boşluğu hissediyordu. İçindeki bu karanlık, sanki sürekli büyüyordu. Elif için bu, sadece bir his değildi, bu bir yaşama biçimiydi. Duygularını dışa vurmak, paylaşmak, konuşmak istiyordu ama bazen insan, içindeki karmaşayı ve duyguları kelimelere dökemezdi.

Içi İçini Kemirmek: Anlamı ve Duygusal Derinliği

Peki, “İçi içini kemirmek” ne demek? Bu deyim, bir kişinin bir konuda sürekli kaygı, huzursuzluk ya da endişe içinde olması, aklından bir türlü atamadığı düşüncelerle yüzleşememesi anlamına gelir. İnsanların içinde biriken bu tür düşünceler, onları yavaşça tüketir. Elif’in içinde biriken bu his, bir tür içsel yaralanma, çözülmemiş duyguların birikmesi gibiydi. Bir kişi, içinde bir şeylerin kemirildiğini hissediyorsa, bu sadece bir kaygı değil, daha derin bir ruhsal bir çöküş olabilir.

Bazen bir düşünce, insanın içini kemirir. O düşünce ne kadar anlamsız veya önemli olursa olsun, bir şekilde kişiyi etkiler ve insanı içsel bir çelişkiye sokar. Bu tür durumlar, insanın daha derin bir sorunun belirtisi olabilir. Bazen bir kişi, bir konuda çözüm bulamıyorsa, bu aslında daha karmaşık bir duygusal durumun belirtisi olabilir.

Sonuç: İçsel Savaş ve Çözüm

Serkan, çözüm önerilerini sunarak Elif’e yardımcı olmaya çalıştı. Ama Elif, sadece bir çözüm değil, bir anlayış istiyordu. Sonunda, Serkan’ın önerisiyle birlikte yazmaya başladı. Yavaşça, hislerini dışarıya dökerek, içindeki boşluğu biraz olsun hafifletti. Bazen duyguları paylaşmak, onlarla yüzleşmek insanın içindeki karmaşayı temizlemeye yardımcı olabilir.

Ve Elif fark etti ki, içindeki bu kemiren düşünceler, aslında üzerinde konuşulması gereken, yüzleşilmesi gereken duygulardı. Belki de bu hislerin adını koymak, onlardan kurtulmanın ilk adımıydı.

Peki ya siz? Sizce içimizi kemiren düşüncelerle nasıl başa çıkabiliriz? Yorumlarınızı bizimle paylaşın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
ilbet giriş yapsplash